İSRA 77 |
سُنَّةَ
مَن قَدْ أَرْسَلْنَا
قَبْلَكَ
مِن
رُّسُلِنَا
وَلاَ
تَجِدُ
لِسُنَّتِنَا
تَحْوِيلاً |
77. Senden önce
gönderdiğimiz peygamberler için de uyguladığımız sünnet (budur). Sen Bizim
sünnetimizde hiç bir değişiklik bulamazsın.
"Senden önce
gönderdiğimiz peygamberler için de uyguladığımız sünnet (budur)." Yani, senden
önce gönderdiğimiz peygamberlere uyguladığımız sünnet gibi bunlar da azap
edilirler. Buna göre; "Sünnet" kelimesi, "Azap edilirler"
takdiri ile nasb edilmiştir. "Sünnet" kelimesinin başındaki
"gibi" anlamındaki "kef" düşünce, fiil amel etmiş oldu. Bu
açıklamayı el-Ferra yapmıştır.
Bir diğer açıklamaya
göre bu buyruk; "Gönderdiğimiz kimselerin sünnetini tayin ve tesbit
ettik" anlamında olmak üzere nasb edilmiştir. Bunun, "kef"
harfinin hazf edilmiş olduğu takdirine göre hazf edildiği de söylenmiştir.
ifadenin takdiri de şu anlamda olur: Senin ardından ancak pek az kalacaklardı.
Tıpkı senden önce gönderdiklerimizin sünneti gibi. Bu takdire göre Yüce
Allah'ın: (Bir önceki ayet-i kerimede geçen): "Ancak pek az" buyruğu
üzerinde vakıf yapılmaz. Ancak, birinci ve ikinci açıklamaya göre vakıf
yapılabilir. "Senden önce gönderdiğimiz peygamberler" buyruğu
üzerinde ise vakıf hasendir.
"Sen, Bizim
sünnetimizde hiç bir değişiklik" onun, tesbit edilen vadesinde herhangi
bir değişme "bulamazsın."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN